KYK yurtları, Türkiye ve KKTC’ deki binlerce üniversite öğrencisi için önemli bir barınma imkânı sunuyor. Ancak bu yurtlar, özellikle cinsel yönelimi veya toplumsal cinsiyet kimliği farklı olan öğrenciler için çeşitli zorluklara ev sahipliği yapabiliyor. Mahremiyetin sınırlı olması, disiplin uygulamalarındaki belirsizlik ve ifade özgürlüğünün kısıtlanması; bazı öğrenciler açısından bu alanları bir “güvenli yaşam alanı” olmaktan uzaklaştırabiliyor.
KYK yurtları, Türkiye ve KKTC’ deki binlerce üniversite öğrencisi için önemli bir barınma imkânı sunuyor. Ancak bu yurtlar, özellikle cinsel yönelimi veya toplumsal cinsiyet kimliği farklı olan öğrenciler için çeşitli zorluklara ev sahipliği yapabiliyor. Mahremiyetin sınırlı olması, disiplin uygulamalarındaki belirsizlik ve ifade özgürlüğünün kısıtlanması; bazı öğrenciler açısından bu alanları bir “güvenli yaşam alanı” olmaktan uzaklaştırabiliyor.
Zorunlu kurallar, kamusal alanların denetimli yapısı, sınırlı mahremiyet ve bireysel farklılıkların yeterince gözetilmemesi; bazı öğrencilerin yurttaki yaşamını zorlaştırabiliyor.
Bu haberde KKTC Doğu Akdeniz Üniversitesi kampüsünde bulunan KYK Necmettin Erbakan yurdunda kalan kimliğini belirtmek istemeyen bir üniversite öğrencisinin deneyimi üzerinden, yurt yaşamındaki bu görünmeyen sorunları ele alacağız. Amaç; herhangi bir kimliği hedef göstermeden, tüm öğrencilerin eşit ve güvenli yaşam hakkına dikkat çekmektir.
Röportaj:
Muhabir: Kaç yıldır KYK yurdunda kalıyorsun?
Konuk M.Ç: Dört yıldır KYK’da kalıyorum, bu dönem üniversitedeki son dönemim mezun olacağım.
Muhabir: KYK yurduna yerleşme sürecin nasıldı? Başka alternatiflerin var mıydı?
M.Ç: İstanbul’dan Gazimağusa’ya geldim ve başka bir konaklama alternatifim yoktu. Bu yüzden KYK yurdunun çıkması benim için büyük bir avantaj oldu.
Muhabir: Yurttaki yaşam koşullarını nasıl tanımlarsın? (Fiziksel alan, kişisel alan, denetim gibi)
M.Ç: Türkiye’ye göre biraz daha rahat diyebilirim ama gereksiz yere kasıldıkları bazı durumlar da oluyor. İlk üç yıl 3 kişilik, bazalı ve banyosu-tuvaleti ayrı olan oda da kaldım, oldukça rahattı. Bu yıl ise 4 kişilik ranzalı, banyo-tuvaleti aynı yerde olan küçük bir odadayım ve eşya koymakta bile zorlanıyoruz. Bu sebeple mahremiyet konusunda problem yaşadığımı söyleyebilirim.
Muhabir: Kendini KYK yurdunda güvenli hissediyor musun?
M.Ç: Evet, genel olarak kendimi güvende hissediyorum.
Muhabir: Oda arkadaşlarınla olan ilişkin nasıl? Kendini ifade etmekte zorlandığın oldu mu?
M.Ç: Oda arkadaşım durumu biliyor ama aramızda mesafe var. Kendimi tamamen ifade etmek zor çünkü çoğu kişi bu konuda anlayışsız. Bu da insanı çok yalnız hissettiriyor.
Muhabir: Cinsel yönelimin ya da kimliğin yurt hayatını nasıl etkiliyor?
M.Ç: Yurtta maalesef kimliğimi saklamak zorundayım çünkü insanların bana nasıl tepki vereceklerini kestiremiyorum. Kimi zaman olması gerektiği gibi normal karşılansa da bazı kişiler bu konu hakkında anlamsız bir alay ifadesine bürünebiliyor, bu da sürekli bir stres ve yorgunluk kaynağı, bu yüzden sorulmadıkça kimliğimi belirtmeyi tercih etmiyorum ve zaten çoğu kişiler boyunca bunu sorulması maalesef bir ayıp olarak algılanıyor.
Muhabir: Bugüne kadar doğrudan veya dolaylı olarak ayrımcılığa uğradığın anlar oldu mu? (Yurt personeli, oda arkadaşları, diğer öğrenciler)
M.Ç: Evet, özellikle personel bazen “uygunsuz davranış” gibi belirsiz gerekçelerle bizi uyarıyor, dikkat çekmemiz engelleniyor. Bazı öğrenciler ise bilinçsizce ya da bilinçli şekilde önyargılı davranıyor.
Muhabir: Yurttaki bu ortamın psikolojine etkileri oldu mu? (Kaygı, yalnızlık, uykusuzluk vs.)
M.Ç: Tabii ki de biraz önce bahsetmiş olduğum şeyler beni olumsuz etkiliyor. Gizlenme ihtiyacı, dışlanma korkusu nedeniyle kaygı, yalnızlık ve uyku problemleri yaşadım ve yaşıyorum.
Muhabir: Sosyal ilişkilerin nasıl etkilendi? Kendin gibi insanlarla tanışmak mümkün oluyor mu?
M.Ç: Türkiye’ye kıyasla burada yaşayan kişiler ve öğrenciler genellikle daha anlayışlı olabiliyor. Elbette benim gibi olan bireyleri kabullenmeyip yargılayan kişilerde var fakat daha az bir çoğunlukta bulunuyor neyse ki. Ve evet kendim gibi birçok kişiyle tanışıp arkadaşlık ediyorum bu da zaten buranın aydınlık yüzü oluyor.
Muhabir: Bu durum derslerine, sosyal yaşamına ya da genel yaşam enerjine nasıl yansıyor?
M.Ç: Derslere odaklanmak zor oluyor, enerjim azalıyor. Psikolojik yorgunluk günlük hayatımı etkiliyor. Fakat ben artık bunlarla zor da olsa başa çıkmayı öğrendiğimi düşünüyorum.
Muhabir: KYK yurtlarında LGBTİ+ öğrenciler için bir destek mekanizması olduğunu düşünüyor musun?
M.Ç: Hayır, böyle bir mekanizma yok. Biz genellikle kendi aramızda destek olmaya çalışıyoruz ama yurt yönetimi tarafından genellikle görmezden gelip öteleniyoruz.
Muhabir: Sence devlet yurtları daha güvenli ve kapsayıcı hale nasıl getirilebilir?
M.Ç: Asansörler çok sık kullanılıyor, bu yüzden düzenli denetimler şart. Ayrıca Kıbrıs da bir deprem bölgesi, yılda bir-iki defa deprem tatbikatı yapılması mantıklı olur.
Muhabir: Yetkili biri seni dinlese ona ne söylemek isterdin?
M.Ç: Ben 4 yıl boyunca büyük bir sorun yaşamadım ama çok memur değişti. Her memurun farklı bir tutumu vardı, bu da öğrenci açısından tutarsızlık yaratıyor. Bu tutarsızlığın ortadan kaldırılması ve tüm görevlilerin adil, eşit, duyarlı ve saygılı davranması önemli.
Muhabir: Seninle aynı durumda olan öğrenciler için söylemek istediğin bir şey var mı?
M.Ç: Evet, özellikle benim gibi biseksüel ya da genel olarak LGBTİ+ kimliğe sahip öğrenciler için şunu söylemek isterim: Kendinizi olduğunuz gibi ifade etmekten korkmayın. Elbette her ortam güvenli ya da destekleyici olmayabilir ama güvenli hissettiğiniz alanlarda kimliğinizi yaşamak büyük bir özgürlük ve ruhsal denge getiriyor. Ben yurtta bunu büyük ölçüde yaşayabildim. Birey olarak kim olduğunuzu gizlemeye çalışmak çok yoran bir şey. Kendinize alan yaratın, sizi anlayan insanlarla bağ kurun. Yalnız olmadığınızı bilin; birlikte daha güçlüyüz ve görünür oldukça daha fazla alan açılıyor.